7 Temmuz 2010 Çarşamba

Iron Man Extremis


Üzülerek şimdiye kadar yayınladığımz sayılar arasında satışının en kötü gideninin Iron Man Extremis olduğunu belirtmek istiyorum. Kaç diye soracak olursanız da açık açık söyleyebilirim: Türkiye genelinde, 2 ay içinde 600 adet satmadı! 70 Milyonluk nüfus, Kitabın çıktığı gün vizyona giren bir Iron Man 2 Filmi ve sonuç bu...


Bunun birçok nedeni olabilir. Adi Granov'un çizimleri gerçekten alışılmışın dışında. Bu çizim tarzına Türk okuru ısınamamış olabilir. Bunun dışında ciltte sonradan fark ettiğim -benim için bir sorun teşkil etmeyen- şöyle bir durum var: aksiyon içeren sayfalarda konuşma balonu minimumda. Yani hızlı hızlı geçeceğiniz birçok sayfa var ve konuşma balonu olan sayfalardaki diyaloglar da zaman zaman sıkıcı olabiliyor (çevirirken gerçekten zorlandım. Warren Ellis'e bir sürü güzel methiye düzdüm). Elbette biz de dehşet reklamlar yapıp en küçük kitapçıya bile ulaştıralacak şekilde bir dağıtım ağına vermedik kitabı.

Zaten Civil War'da herkesin nefretini kazanan bir karakter haline gelen Iron Man'in ayrı cildini yayınlamak ne kadar mantıklıydı? O da tartışılabilir. Neyse işte öyle ya da böyle, kötü oldu. Ama ben hala gerçekten çok güzel bir hikayeye ve çok güzel çizimlere sahip olan bir sayı olarak görüyorum Extremis'i. Alın okuyun yahu!

4 yorum:

  1. Bir çizgiroman okuru eğer Marvel okuyorsa,Marvel evreninden sevemiyeceği karakter yoktur…Günümüzde bir çok karakter revizyona uğramasına rağmen (beklide iyi bir dinazor olduğum içindir ki) Marvel’in 1970’in deki konseptlerini hala daha çok benimsiyor ve seviyorum nedense…

    Adi Granov’un Demir Adam’ı hakkında birkaç şey söyleyecek olursam…Bir çizgiroman okuru olarak çizgiler hiç sıcak değildi…(Çünkü ortada galiba çizgi yoktu…) Konuda açıkçası çok yüzeysel olmasının yanında 6 sayıya yayılmaması gereken bir konu idi…

    Bir de hikayenin sonunda Stark’ı tam bir ucube yapmalarını ben pek tutmadım…

    “Zaten Civil War'da herkesin nefretini kazanan bir karakter haline gelen Iron Man'in ayrı cildini yayınlamak ne kadar mantıklıydı? O da tartışılabilir.”

    Risk almadan neyin ne olacağını hesaplamak biraz zordur…Ama Türkiye’de çizgiroman basmak başlı başına bir riskken,bu hakkı Demir Adam’da kullanmak ayrıca ne kadar doğru oldu harbiden tartışmak lazım…Ama yine de bir essential Demir Adam bile bana Adi Granov’dan daha mantıklı geliyor…(Yaşasın dinazorluk)

    Civil War’daki Tony ve Reed konusunda ise adamları kötü göstermek için ellerinden geleni yaptılar diyebiliyorum sadece…Tony konusunda yorum yapmaktan ziyade (çünkü o sanki eskiden de %&^+’? gibi diyesim geliyor) kafamdaki aile babası Reed imajını yıktılar ya gerisi önemli değil…

    Her şeye rağmen satışların bu kadar az olması gerçekten üzücü…Tüm bu olumsuzluklara rağmen şevkinizin kırılmaması temennisi ile…

    BAHADIR...

    YanıtlaSil
  2. Bende bir arıza var herhalde. Çünkü ben Extremis'i oldukça başarılı buldum. Sanat açısından bence oldukça orjinal bir yaklaşım. Normal bir çizgi roman olmadığı doğru ama "sıcaklık" konusunu bilemeyeceğim. Yani insanların yüz ifadeleri olsun, aksiyon olsun hepsi olddukça sağlam bence. Evet konuşmanın olmadığı birçok sayfa var ve tabii ki bu sayfalarda okuyacak "birşeyler" olmadığı için diğer sayfalara göre daha hızlı geçmek gerekiyor ama bu bu sayfalardaki sanatı takdir etmemek ya da bu kareleri incelememek manasına gelmiyor bence. Tam tersine, kitabı elime aldığım zaman "vay be" dedim.

    Dİyalogların da sıkıcı olduğuna katılmıyorum. Sal ile yapılan muhabbetleri olddukça ilgi çekici buldum. Sıkıcılıktan öte bence birçok çizgi romanda görmeye alışık olmadığımız kalitede argümanlar vardı. Ancak öykünün sonunda bir sonuca çıkıyor mu bu argümanlar? Hayır. Stark gene bildiğini okuyor maalesef. Bir Marvel çizgi romanı olmasaydı daha farklı yerlere gidebilirdi. (Bu arada bazı yerlerde çeviri hakkaten zor ve oldukça iyi bir iş çıkarmışsınız bence).

    600 civarı satması hakkaten komik olmuş. Yani yıl 2010 ve "hala aynı noktada mıyız hiçbir ilerleme mi yok?" diye karamsarlığa kapılmadan edemiyor insan.

    Yani bir örümcek adam ne kadar satıyor? Bunu da merak ettim doğrusu. Hani mantıken örümcek adam'ı satın alan kişinin bunu da alması gerek diye düşünüyordum. Ama sanırım işler pek öyle değil(miş).

    Konuşmacı olarak çok katılmadığım çizgi roman forumlarına bakıyorum da herkes birşeyler söylüyor ve sanki kuşbakışı bir bakışla çizgi romanı satın alması gereken sanki 2000 civarı insan varmış gibi duruyor.

    "Nasıl olsa CBR'si var" diye mi almıyorlar? Çünkü bu bence gerçekten saçma sapan bir yaklaşım. Ben de CBR okuyorum. Elim mahkum. Devamlı olarak fasikül ya da TPB falan almaya bir Türk vatandaşı olarak gücüm yetmiyor. Sadece çok beğendiklerimi alabiliyorum ve bu bile bazen beni ekonomik olarak zorluyor. Ama forumlarda tutup da "şunu şunu okuyun" diyen insanların orjinali ile aynı kalitede basılı olarak, üstelik türkçe olarak yayınlanmış bir çizgi romanı satın almaması bence korkunç birşey. Bilgisayar ekranında mouse yardımı ile devamlı zoom in-out yaparak birşeyler okumakla, basılı haldeki ve görselliği ön planda tutan bir malzemeyi okumak birbiriyle karşılaştırılamaz bence.

    YanıtlaSil
  3. Belki de sorun bu değildir. Yani belki de bu yaklaşık 600 kişi zaten ülkedeki mevcut potansiyeldir. Eğer öyleyse, esas korkunç olan bu zaten.

    Çok bilmişlik yapmak istemiyorum çünkü bilmiyorum ama nispeten eski bir okur olarak çizgi roman yayınlayan firmaların ortak dertlerinden biri hep dağıtım olmuştur. Bilmiyorum belki hakkaten sorun budur ancak şu yıl itibari ile bir ürünü, “ben bunu alacağım” diye düşünen bir insan, bir şekilde (online olarak, çeşitli kitapçılar yardımıyla falan) o ürünü alır. Sonuçta Ankara’da Dost kitapevinde Iron Man Extremis’i gördüm. Kadıköy’de çizgi roman dükkanlarında, sahaflarda ve yine kitapçılarda da gördüm. Dediğim gibi çok bilmişlik yapmak istemiyorum ama bu bahsettiğim yerler normal bir tüketicinin alışveriş yapacağı yerler. Yani dağıtım konusunda “daha ne olsun?” diye düşünmeden edemiyorum.

    Dağıtımdan öte belki de biraz daha fazla reklama yüklenmek gerekiyordur diye düşünüyorum. Belki de bir şekilde , fanzinlerden ve internet bloglarından öte büyük yayın organlarında, edebiyat dergilerinde falan bir şekilde çizgi romanların yer bulmaları gerekiyordur. Ancak bunun maddi ve manevi zorlukları hakkında bir fikrim yok ve belki de imkansızdır. Hatta şimdi düşündüm de, eminim bunu siz çooook daha önce düşünmüşsünüzdür ve yüksek ihtimal ben bunları boşu boşuna yazıyorumdur ve siz de bunları okurken “sanki denemedik salak” diye geçiriyorsunuzdur aklınızdan.

    Ancak 600 sinir bozucu bir rakam. Yani gidip ingilizce bir TPB’ye para verip, Extremis’i almayan insanlar var sanırım (Hiç yoktan ben 1′ini tanıyorum). Yıllardır birçok çizgi roman yayıncısının, Türk halkına küsmesine şaşırmamalı.

    Yahu düşündüm de… Hakkaten neden almıyor insanlar bunu? Daha ne? Sorun Iron Man mi? “Spider-Man’i severim ama Iron Man’i sevmem ve okumam” mı demek oluyor bu? Şu kalitede basılmış bir kitap için Türk çizgi roman okurlarının böyle bir tercih lüksü olduğuna ben inanmıyorum. Tam tersine bence okurların fanatikçe davranması gerekiyor. Belli bir kalitenin üzerinde çıkan herşeyi satın almaları gerekiyor. Ama tabii serbest piyasa.. Ne diyebilirsiniz ki? Extremis’in 600 bile satmaması benim de içinde bulunduğum okur grubunun şımarıklığıdır sadece.

    YanıtlaSil
  4. ben gerçekten demir adam'a gıcık biri olduğumdan almadım bu cildi. bütçemiz belli. bu çizgiromanların çıktığı ülkelerdeki kişi başına düşen milli gelir ile bizim ülkemizdeki milli gelir karşılaştırmasını yaptığımızda insanlarımızın neden korsana ve e-kitaba yöneldikleri anlaşılabilir. 25-35 tl arası fiyatlar gerçekten çok. bu da kısır döngü tabii. sürüm olursa ucuzlar ama ucuz da olmazsa sürüm olmaz. risk vs. yani herşey iktisat biliminin işi.

    YanıtlaSil